24 Haziran 2013 Pazartesi

Sonunda bebek arabasını aldık!

Bebek arabası için uzunca bir süre kafa patlatmış, sonra bebek odası telaşına düşünce arabanın acelesi yok sonraya bırakalım bu kararı demiştik. Daha evvel Peg Perego'nun Book Plus modelini beğendiğimizi ancak Türkiye'de bulamadığımızı anlatmıştım. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle dün Bahçelievler'de Kadir Has Çocuk Dünyası'na gittik. Ufak bir alışveriş merkezi. Bebek ve çocuk mağazaları var. Orada Peg Perego'nun bayisini bulduk ve sonunda arabayı sipariş verdik. Koyu kot rengi çok güzel bir araba. Resmi de aşağıdaki gibi. Biz portbebe almadık çünkü çok gereksiz olduğunu düşünüyorum. Oto koltuğu çok güvenli geldi bana. Tavsiye ederim.



Bebek yatağı nasıl olmalı

Bebek yatakları ile ilgili herkes bir yorum yapmış. Kimi Visco iyi değişl derken kimi yaylı yatakların uygun olmadığını, kim de lateks olaması gerektiğini söylemiş. Bebek karyolamız 80x140 ölçülerinde olduğu için yatak konusunda çok fazla seçeneğimiz yoktu. Yataş ve İdaş en çok güvendiğim markalardır ancak ikisinde de bu boyda yatak yoktu. Açıkçası büyüyen yatakların ölçüsü hep bu şekilde olduğu için bu firmaların bu boyda yatak yapmamasını garipsedim. 

İnternetten biraz araştırma yaptıktan sonra bu ölçüde yatak yapan birkaç firma buldum. Altın Yatak fiyatı çok uygun ancak yaylı bir yataktı. Ben biraz daha bakınayım dedim. BRN isimli bir yatak buldum hiç adı duyulmamış olduğu iin güvenemedim açıkçası ancak tam istediğim gibi çift taraflıydı. Bir tarafı 6 aya kadar diğeri 6 aydan sonra kullanılıyordu. Sonunda tercihimizi İşbir yatak'tan kullandık. Kardelen modelini aldık sertliği uygun geldi bir de kalitesine güvendim. Bakalım bizim oğluş rahat edecek mi, bekleyip göreceğiz...

Bebek odası mobilyacılar

Bebek odası seçimi kuşkusuz biz anne baba adaylarını en çok zorlayan kararlardan biridir. Hele ki benim gibi kararsız ve zor beğenen biriyseniz birçok hafta sonunuzu mobilyacılarda geçirmeniz olası. Evet bebek odası macerama buyrunuz:)

Öncelikle inci Tunçel'e bakmıştım. Çok kaliteli ve şıktı benim istediğim gibi sade modelleri vardı. Ancak fiyatı gerçekten bütçemizin üzerindeydi. Fatih Kral'ın da çocuk mobilyaları olduğunu biliyordum ancak bu kadar kötü yapılabilirdi gerçekten çok zevksizdi bana göre modeller. Böylece başka arayışlara girmeye karar verdik.

Masko ve Modokoyu bir güzel arşınladık tabii ki ne kadar kalitesiz dandik eşyalar olduğuna inanamazsınız çoğu gerçekten insanı kazıklamaya yönelik bir de öyle ballandıra ballandıra anlatıyorlar ki inanamazsınız. Avrupa yakasında oturduğumuz için ilk önce Masko'ya gitik ancak orada büyük hayal kırıklığıyla çıktığımı söylemeliyim. içime sinen birşey hiç olmadı. Satıcılar çok isteksiz ve bıkmış gibiydi. Aradığımız ilgiyi bulamadık. Bir tek Can bebe'deki bey insanı kazıklamaz, gibi geldi. Yani iyi bir insana benziyordu ve bizimle çok ilgilendi.
Gelelim Modoko'ya.. Burada seçenek biraz daha fazlaydı. Çok yakın zamanda bir arkadaşım Çocuk Kalbi'nden almış mobilyalarını ve memnun kalmıştı. Oraya baktık, en beğendiğim model yine arkadaşımın aldığı model oldu:) Eşim özellikle bütün kalite kontrolleri kendi yaptığı için kalite anlamında Lara Baby, Vanilya ve Meltem arasında kararsız kaldık. Erkek bebek odası seçecektik ancak ileride bir kardeş düşünürsek ona da kullanabilmek için daha unisex bir model arayışındaydık. Vanilya'daki mavi takıma bayılmıştım ancak mavi olduğu için almak istemedim. Full beyaz olursa da nasıl olur gözümde canlandıramadım. Lara baby'deki de İnci Tunçel'deki bir takıma çok benziyordu. Kararsız bir şekilde oradan ayrıldık.

Masko ve Modoko'yu ikişer kez ziyaret ettikten sonra Mika Decor'u keşfettik. Etiler'de yıllarca oturdum ancak daha evvel hiç görmemiştim burayı. Alkent'in karşısındaydı yeri. Bütün mobilyalar çok kaliteli ve güzeldi. Diğerlerinden farkını açıkça belli ediyordu. Fiyatı diğerlerine göre çok daha yüksekti ancak İnci Tunçel kadar değil.
Çiftehavuzlarda da mağazaları olduğunu öğrendik. Buradaki mağaza biraz daha büyüktü. Yine birkaç kez ziyaret ettikten sonra sonunda kararımızı verdik. 3 kapılı bir dolap şifonyer ve büyüyen yatak siparişi verdik.Mobilyalar beyaz ancak dolabın ve sifonyerin cekmecelerinin bazıları yesil. Sonunda içimize sinen bir seçim yaptık. Çok rahatladık, gerçekten üzerimizden bir yük kalktı. Odamız henüz gelmedi ama gelince resmini çekip buradan paylaşırım. Darısı bütün kararsızların başına :)

29 Nisan 2013 Pazartesi

Lazım şeyler

Belki de Aden + Anais markasının methini duymuşsunuzdur. Ben duyduktan sonra kafayı bunlara taktım. Nedir efendim bunlar incecik battaniyelerdir. Çok amaçlı örtülerdir desenleri de çok tatlıdır.



 Çok amaçlı örtülerdir desenleri de çok tatlıdır. Bunlar genelde Amerika'dan getiriliyor. Türkiye'de nereden bulabilirim diye bir araştırdım. Distribütörü D-agency imiş. Ürünlere Beymen'lerde, Nest by Mozaik mağazalarında ve PetitPo internet sitesinden temin edebileceğimi belirttiler. Çok hoş! Ancak BEymen'e gitiğimde bu battaniyelerin orada bittiğini öğrendim. Ne zaman geleceğini ise bilemiyorlar. Nest by Mozaik'in Kanyon'daki mağazasına uğradım bakındım bunlardan yine bulamadım. Petitpo sitesinde ise tekli satılıyor ve fiyatı çok yüksek. Amazonda 4'lü paketlerin 30 dolar civarı satıldığını görünce bunları almak mümkün değil :) Amerika'ya giden biri olsa ona sipariş vereceğim:)



Puset kararı verebildim mi? Henüz değil :)

Puset almak için uzunca bir süredir araştırmalar yapıyorduk. Onlarca kez E-bebek ve Jokerleri arşınlamama rağmen hala içime tam sinen bir puset bulabilmiş değilim.. Ancak yazmayalı uzun zaman olduğu için gelişmeleri size biraz aktarmak istedim. Bence doğruyu bulmaya çok yaklaştım:)

Concord en beğendiğim pusetti. Tek problemi biraz ağır olmasıydı. İleride Maclaren'e geçilecekse ilk aylar için ana kucağıyla kullanılabilecek bir puset aslında bana yetecekti. Farklı markaları da değerlendirmeye kadar verdim. Mesela İtalya'da sokaklarda sadece Peg Perego görmüştüm. Bütün herkes Peg Perego kullanıyordu. Sonradan araştırdığımda bu markanın İtalya'da üretildiğini öğrendim yani diğer arabalar gibi Çin'de değil. Yanlış burada bir sorunumuz var o da Peg Perego'nun birçok modeli ülkemizde bulunmuyor.

Saraçhane'deki bisikletçiler çarşısını bilirsiniz bir köprü altında karşılıklı sıralanmış bir dolu bebek arabası ve bisiklet yığını:) Eşimle bir hafta sonu oraya gidelim dedik. Yanyana birkaç mağaza var. Orada Peg Perego'nun Book Plus ve Pliko Switch Easy Drive modelerini beğendik. İkisi de çok hafif ve kullanışlıydı. Ana kucağı(oto koltuğu) ve portbebesiyle birlikte geliyor. Portbebeyi her zaman gereksiz bulmuşumdur ancak maalesef portbebe almayınca fiyatı düşürmüyorlarmış. Bu arada Peg Perego'nun Türkiye distributörüne e-mail attık, araba ne zaman satışa çıkacak diye sorduk (çünkü Book Plus yeniymiş) Nisan ayında çıkacağını söylediler. Nisan geldi geçti ancak Peg Perego satan yerlerde hala yok sadece o Saraçhane'deki tek bir dükkanda bulabildik.Bu arada Peg Peregonun desenlerinin kumaşları da çok farklılık gösteriyor bu nedenle dokunmadan almamak lazım.





Concord Neo ile aynı fabrikada üretilen Jane Rider da aynı özellikte bir araba ancak ben nedense hiç beğenmedim. Bir de onlar övdükçe ben daha bir soğudum.

Bugaboo Bee'yi çok beğenirdim ama açıp kapadıkça bana çok kırılgan geldi yani haldur huldur kullnaırım ben arabayı diyorsanız hiç uygun bir seçenek değil bence. Ön barı olmaması da bir dezavantaj.

Bugaboo Cameleon'a çok benzeyen bir araba buldum hatta kasası aynı:) Beebop marka bu arabanın sadece kuması farklı bir de Bugaboo brandingi yok tabii.


En kaba ve anlamsız araba ödülünü hiç kuşkusuz Chicco i-move a veriyorum. Hem ağır hem hantal.

Bebe Confort'ları ben çok beğenirdim ancak eşime çok dandik geliyorlar. Kesinlikle istemiyor. Evet o da ilgilenmeye başladı sayemde:)

Bu arada Orbit'i bir arkadaşım kullanıyor çok da memnunlar o yüzden ön yargılarımı biraz olsun kırabildim. Gözüm alıştı artık pazar arabası gibi gelmiyor ayrıca gözüme hoş bile gelmeye başladı. Çok rahat ettiklerini söyleyebilirim. Ancak satın alınacaksa birinden gelmeyecekse o fiyat verilmez diye düşünüyorum.

Stokke'yi de sevmiyordum ancak kullanan bir arkadaşım çok methetti onun için de söylediğim sözleri geri alabilirim:)

Ancak Orbit ve Stokke benim almayı hiç düşünmediğim arabalar arasındadır. geri adım attığımı hiç sanmayın:) Sadece hakkını vermek lazım, dış görünüşleriyle yargılamamak lazım.

Velhasıl puseti hala alabilmiş değiliz ancak aldığımızda seçimimi sizlere bildireceğim kesinlikle:)

14 Şubat 2013 Perşembe

Hamile kıyafeti nereden alınır


Hamile kıyafeti sorunsalı hamile kaldığım ilk andan itibaren kafamı meşgul eden bir sorundu çünkü daha evvel hamile kalan arkadaşlarımdan bu kıyafetlerin ne kadar az bulunduğuyla ilgili yakınmaları sıkça dinlemiştim. Uzun araştırmalarım sonunda daha şimdiden içime sinen rahat kıyafetlerim oldu. Sizlere nerelerden aldığımız anlatayım biraz:)
  • Bir kere yurt dışında hamile kıyafeti seçeneği daha fazla. Çoğu markanın (GAP, H&M.. vs) hamile kıyafeti koleksiyonları var. Ben GAP'i çok sevmeme rağmen Türkiye'de hamile koleksiyonunu bulamadım. Londra'ya gittiğimde GAP'ten bir hamile pantolonu ve bir bluz almıştım. H&M de Londra'da çok çeşitli bir hamile koleksiyonu var ancak Türkiye'de henüz rastlamadım. İstinye park'taki mağazaya sorduğumda orada bulunmadığını Bayrampaşa forum mağazasında olduğunu söyledi ancak henüz gidip bakmadım. Varsa da yurtdışındaki gibi çeşitli olduğunu sanmıyorum.
  • Hamile kıyafeti için en güzel kaynak Ebru Maternity. Hamile bir arkadaşıma üzerindeki rahat kıyafeti nereden aldığını sormuştum çünkü her gün çok çeşitli ve güzel şeyler giyiyordu. Normalde hamileler bir tayt bir jile ile 9 ayı geçirirler çünkü kıyafet bulamazlar buldukları da çok pahalıdır. Ancak bu dönemde kendimizi güzel hissetmemiz içinde kendimizi iyi hissedeceğimiz birkaç kıyafetimiz olsa fena mı olur. Tekrar Ebru Maternity e dönersek kıyafetlerini internetten sipariş ettim ve hepsinin çok kaliteli olduğunu gördüm her ihtiyaca göre iş kıyafeti şık bluzlar, gündelik rahat kıyafetler, hamile çorapları herşey var. Mutlaka girip bakmanızı tavsiye derim. Arada güzel indirimleri de oluyor. Mağazaları bana ter kalıyor o yüzden hiç gitmedim internette ne geniş koleksiyonları vardır. Bir de Bazı YKMlerde var ancak sadece birkaç kıyafet sergileniyor buralarda. Kesinlikle tavsiye ederim sitesine bir göz atın. İsmine bakıp da vazgeçmeyin derim.
  • Unnado ve Butikbebe isimli fırsat siteleri sadece anne ve bebeklere özel birer site olma özelliği taşıyor. Bütün gerekli eşyaları bu siteden bulabilirsiniz. Hamile kıyafetlerinin de kampanyaları bu sitelerde oluyor.
  • Seze Mom diye bir markanın limango,'da fırsatları çıkıyordu oradan çok güzel rahat penye uzun kollular aldım.
  • Gör&Sin Maternity yine Limango'da kampanyası çıkmıştı oradan hırka ve elbise aldım, hiç fena değil bu kadar ucuza Angora elbise bulmak mucize:) 
  • Bir ara Bellamom vardı çok güzeldi ama sitesinde satış gözükmüyor Markafoni'de kampanyası çıkmıştı oardan esprili tişörtlerindne aldım.
  • Gebe markası da normalde biraz daha pahalı ancak bazen indirimleri oluyor internet sitesinden takip edebilirsiniz. 
  • Leileo diye brir marka buldum hem hamilelik hem de emzirme döneminde kullanılabiliyor gizli emzirme bölmeleriyle dışarıda emzirebilmenizi sağlıyor. Bence harika. Ben hemen bir tane edindim.
  • Momidea da hem hamilelik hem de emzirme döneminde kullanılabilecek ürünler tasarlıyor ancak Leileonun ürünleri daha kaliteli geldi bana.
  • Lc Waikiki de hamile ürünleri varmış ancak bakmadım.
  • İç çamaşırı ve çorap için ise Chezmam by Chezelle ve Elija Lingerie markaları var. Bebefox ve Babyjem markalarında da bu ürünler bulunuyor. Bunların yanında başka markaların da ar ancak onlara bakmadım henüz.
Hamile kıyafetlerine ilk 3 ay gerçekten ihtiyacınız olmayacak ancak bundan sonra sıkan kıyafetler giymemeniz daha rahat etmenizi sağlayabilir.
Sevgiler..

İlk trimesterda sizi neler bekler

İlk trimesterın son haftasına gelmiş bulunuyoruz. Bana sorarsanız bu sürecin hiç kolay geçmediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Bir kere vücudunuzun bütün dengesi altüst oluyor. Hamileliğin ilk üç ayını şöyle bir gözden geçirelim bakalım başımıza neler gelmiş:)
  • Bir kere hamileliğin benim için en önemli belirtisi sık idrara çıkmak oldu. Her zaman çok su içen biri olduğum için zaten sık giderdim artık şimdi nasıl olduğunu siz tahmin edin:)
  • Mide bulantılarım hergün olmasa da bazen oluyor özellikle yollarda trafikte kötü oluyorum.
  • Müthiş bir mide yanması midem bos kalmasın hemen yanmaya başlıyor çok korkunç bir his.
  • Sürekli uyumak istiyorum tabi çalışırken bu mümkün olmadığı için gün içinde yorgunluktan sürünüyorum.
  • İlk üç ay özellikle yediğimiz içtiğimiz herşey bebeği etkiliyor bu yüzden mide ilaçları  hariç pek birşey içilemiyor. Korkunç baş ağrılarım için bir tek Minoset içebilirsin dedi doktor. Benim migrenim var zaten, hamilelikten baş ağrıları daha da artarmış.
  • Ne yediğiniz çook önemli, ilk üç ay tabii daha çok sizin mineral ve besinlerinizi kullanıyor ancak sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmeye ilk günden başlamak şart. Sağlıklı beslenme konusuna bu yazımda yer vermiştim.
  • Karnınıza bazen garip ağrılar giriyor endişelenebiliyorsunuz ama birşey olmuyor. Herhangi bir kanama durumunda doktorunuzu arayın. Hatta kafanıza takılan tüm sorunlar için arayın:)
  • İlk üç ay bebek için hiç bir şey alınmaz derler ben de öyle yaptım kendimi tuttum hiçbir şey almadım.
  • Bir de ilk üç ay kimselere söyleyemedik. Bu gerçekten zor oldu çünkü bazen garip davranışlarınızı açıklamak istiyorsunuz (İçki içmemek, mide bulantıları, herşeyi yiyememek...vs)  Düşük riski 12 haftadan sonra azaldığı için bu tarihten sonra söylemek isteyebilirsiniz.
  • Göbeğiniz bir an önce belirgin olsun istersiniz ancak acele etmeye gerek yoktur sadece 3'te biri bitmiştir yolun.
  • Göğüsleriniz artık sütyenlerinize sığmadığı için yeni sütyen arayışına girersiniz. Ancak hamile sütyenleri çok çirkin olduğu için normal sütyenlerin daha büyük boylarına yöneliyorum mecburen.
  • Kokular dayanılmaz gelir hatta bütün kokular iğrenç gelebilir. Servisteki bir çocuğu iğrenç parfümü yüzünden dövmek isteyebilirsiniz.
  • Hormonlar yüzünden çok alıngan ve duygusal olabilirsiniz. Reklamlarda bile ağlayacak birşey buluyor insan.
  • Bebeğinizi korumak için kaplan kesilebilirsiniz.
  • Başınız dönebilir. 
  • Uykusuzluk da çekmeniz mümkün. İçinizde bir fabrika çalışıyor ve aşırı yoruluyorsunuz ancak bazen zihniniz endişeleriniz sizi uyutmaz.
Herşeye rağmen yeni bir yaşamı kucaklayacak olmak tüm bu sıkıntıların üstesinden gülerek gelmenizi sağlar. Çevrenizde sizi seven destekleyen insanlarla bu süreci daha kolay aşabilirsiniz. Hamile diğer kadınlarla dertleşmek de sizi rahatlatacaktır mutlaka. 

11. haftadan sonra yapılan kontroller varmış. Haftasonu doktora gideceğim belki o zaman yapar testleri de size anlatırım.
İkinci trmesterda görüşmek üzere sevgiyle kalın:)

25 Ocak 2013 Cuma

En iyi puset hangisi

en iyi pusetin hangisi olduğu sorusunun cevabını bu dünya üzerinde verebilecek bir kişi şu an için yok maalesef. Piyasadaki her bir pusetin avantajları ve dezavantajları var. Puset seçerken dikkat edilmesi gerekleri bu yazımda belirtmiştim. Sizin için hangi özellikler önemliyse onları önceliklendirmekte yarar var. Hem ucuz hem bütün istediğimiz özelliklere sahip hafif bir puset bulmak maalesef şu anda mümkün değil ancak birkaç sene sonra bu pusetin üretileceğine eminim.

Alışveriş merkezlerinde özellikle İstinye Park'a çok gittiğim için orada insanlar hangi pusetleri seçmiş diye bakıyorum da çoğunlukla Concord Neo'yu görüyorum. 

Kendi sınıfındaki en iyi pusetlerden biri bu arada sınıf ayırırken fonksiyon ve agırlık bakımından sınıflandırmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Ah bir de ağır olmasan Concord  gerçekten mükemmel olacaktın. Kumaşı harika, ana kucağı çok kullanışlı ve kendisiyle aynı renkte. Çift yönlü kullanılabiliyor.Ön tekerleklerinin şekli çok mantıklı manevra kabiliyetini arttırıyor ve denge sağlıyor.Tek dezavantajı ağırlığı dediğim gibi çok hafif bir puset sayılmaz ancak şu anda seçeneklerimizden biri olarak görünüyor.

İlk 6 hatta belki 9 ay ana kucağı ile kullanabileceğim bir model arıyorum. Birçok insan bu şekilde istediği bir puseti alıyor sonra ileride çocuk ağırlaşınca hafif baston pusetlere geçiş yapıyor. 10 kilo üzeri arabaları çocuk büyüyünce taşımak gerçekten çok zor. Maclaren'lerin baston pusetlerinin ününü herkes duymuştur. Gerçekten baston pusette her ihtiyaca yönelik çeşitleri mevcut. Keşke 5 kilo ve ana kucağı takılabilen bir model olsaydı ama maalesef öyle bir model henüz yok ama ona en yakını Bugaboo Bee modeli. 

Maxi-cosi ve Cybex ana kucakları adaptör yardımıyla takılabiliyor. 8,5 kg. Bana biraz küçük geldi çocuk büyünce kullanmak zor olurmuş gibi geldi ancak daha detaylı bütün pusetleri tekrar inceleyeceğim sonra vakti gelince. Şu anda sadece fikir sahibi olmak için biraz bakınıyorum. Düşüncelerimi de sizinle paylaşayım edim. Puset seçiminin ne kadar zor olduğunu biliyorum. İnsanın fikri sürekli değişiyor ve her geçen gün yeni bir şeyin farkına varıyor.
Bu arada asla almayacağıma kesin kararlı olduğum puset Orbit'tir. 
Hiç beğenmiyorum. Dönmesi çok güzel evet ama alışveriş arabasına benziyor bence kimse böyle düşmemiş olabilir bana öyle geliyor çok hantal bence. Bir de gereksiz pahalı zaten. Stokke için de önyargılarım vardı ancak gerçekten çok kaliteli ve tasarımı çok şık ve güzel, kabul etmek lazım. Son zamanlarda bundan alışveriş merkezlerinde oldukça sık görür olduk.

Alışveriş merkezlerinde bir de Bebe Confort'ları çok görüyorum. Loola, Loola-up, Elea ve Streety modelleri.
Streety çok görmedim. Piyasadaki en uygun fiyatlı travel sistem puset olarak dikkat çekiyor. Ancak dezavantajlarına bakmak lazım. Loola düşünmüyorum tutma yerleri ayrı ayrı(baston pusetlerdeki gibi) ben bütün bar olsun istiyorum böylece arabayı tek elle sürüp yönlendirebiliyorsunuz. Loola-up ve Elea modellerini ben çok beğendim keşke daha hafif olsalar ama ana kucağıyla çok rahat kullanabileceğimi düşünüyorum.


Özet: İnternetten bilerek araştırma yaparak giderseniz satıcıların size alakasız bir puset satmasını önlemiş olursunuz. ayrıca mutlaka puseti kendiniz birkaç kez deneyin sürün açıp kapatın. bunlar en önemli şeyler. Kendiniz karar verin çünkü kişilerin tercihleri çok değişebiliyor. Benim karar vermek için daha aylarım var. Bu konuda daha fazla yazı yazarım ileriki günlerde... Şimdilik araştırmaya devam...

23 Ocak 2013 Çarşamba

Hamilelikte beslenme

Kimi hamilenin ilk aylarda çok fazla bulantısı olur. Bu sebeple zaten her şeyi yiyemez. Mide yanması ise neredeyse bütün hamilelerin ortak şikayetidir. bulantıya karşı bana en iyi gelen şeyler bana tavsiye edildiği gibi Çucuk Kraker, Sade Grissini, limon ve maden suyu oldu. Maden suyunu her gün içiyorum normalde hiç içtiğim birşey değilken hamilelikte herhalde ihtiyaç duyduğu mineralleri vücut bu şekilde karşılamak istiyor. Herşeye limon sıkmak istiyorum. Bir de canım brokoli, ıspanak falan çekmeye başladı. Nutella yerine bunları çekmesi hayret verici.
  • Hamilelikte özellikle dengeli beslenmek gerekiyor. Her gün sebze, meyve, tahıl ve et grubundan dengeli bir menü oluşturmalıyız. Ben mesela bir öğünde sebze yediysem diğer öğünde tavuk, balık yiyorum. Sabah tam tahılllı ekmekle kahvaltı (tam tahıllı kahvaltılı gevrekler de olur) da yaptınız mı bu gerekli besinleri de almış oldunuz.Ara öğünlerde süt, yoğurt, meyve vazgeçilmezim.
  • Öğünleriniz 6 ya bölmekte ayrar var böylece aç kalmamış, mideyi çok doldurmamış olursunuz.
  • Süt çok gerekli kemiklerinizin sağlığı için, çünkü bebek sizin kalsiyumunuzu kullanıyor bu yüzden süt içemiyorsanız mutlaka yoğurt, ayran ve peyniri bol bol tüketin.
  • Ara öğünlerde kuru incir, kuru kayısı, ceviz, badem yiyin. Ben yaban mersini de yiyorum çok seviyorum.
  • Yağı azaltın sağlıklı yağlar tüketin. Hiç yağsız yemenin sağlıklı olmadığını bilin.
  • Tuzu azaltın. Kesinlikle tamamen kesmeyin.
  • Şekerden mümkün olduğunca uzak durmakta fayda var.
  • Doktorum bana çay kahve az olmak kaydıyla içebilirsin dedi. Çook açık çay içiyorum azalttım çayı ama tamamen bırakmadım. Günde bir Türk kahvem bile var:)
  • Balık yağı Omega 3 çok faydalıymış araştırın doktorunuz da verecektir zamanı geldiğinde.
  • Folik asitin önemini artık hepimiz biliyoruz. Zaten hamile kalmadan başlamakta fayda var.
  • Hamilelikte su ihtiyacı artar. günde en az 3 litre su için.
  • Bağırsak hareketleriniz de hamilelikle birlikte yavaşlayabilir. Lifli gıdalara ağırlık vermek gereklidir.
  • Bebeğinizin sağlıklı gelişimi için protein çok önemlidir
Biraz da hamilelikte uzak durmamız gereken yiyeceklerden bahsedeyim:
  • Pişmemiş çiğ etlerde uzak durum. Sushi'yle bir müddet vedalaşın.
  • Meyve ve sebzeleri çok çok iyi yıkayın
  • Toksoplazma riski çok önemli araştırın bundan korunmaya çalışın.
  • Maydanoz zararlı diye birşey okudum tıbben böyle bir araştırma bulamadım doktorların da söylediği birşey değil. Yiyenlere de birşey olduğu görülmemiş. Belki içindeki bir madde bunu yapıyordur. Endişeniz varsa tüketmeyebilirsiniz. Nane için de aynı şeyi duydum.
  • Kan şekerinizi hızlı yükseltip düşürecek aşırı şekerli gıdalardan uzak durun.
  • Katkı maddeli yiyecekleri mümkün olduğunca tüketmeyin.
  • Kesinlikle alkol almayın.
  • Yüksek oranda cıva içerebilecek balıkları tüketmeyin. Konserve balıkları haftada 2 kereye kadar yiyebilirsiniz.
  • Çiğ yumurta da zararlı. Yumurtayı iyice pişmiş olarak tüketin.
  • Adaçayından kesinlikle uzak durun. Sinameki de zararlı.

Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri Fuarı

Hafta sonu CNR Expo'daki Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri Fuarı'na gittik. Çok karmaşa hakimdi ortama. Diğer bölümleri bilmem ama tüketici ürünlerinin hepsi 3 numaralı Hall 'e sıkıştırılmıştı. Diğer bölümler ticari alımlar içindi sanırım. Öyle bakıp kaçtık çok verimli bir fuar olduğunu düşünmüyorum. Tek avantajı ileride nelere ihtiyacımız olabilir herşeyi toplu olarak görmek oldu. Ayın başında Lütfü Kırdar'da olmuş o kesinlikle daha güzelmiş biz ona gidememiştik daha çook yeniydi bizim bebiş:) Artık bir dahaki sefere.

22 Ocak 2013 Salı

Olumlu düşünmenin önemi

Hamilelik döneminde insan ne kadar endişeli bir insan haline dönüştüğüne inanamıyor. Korkularımız, doğum korkusu, kilo alma korkusu, çocukla birlikte değişecek hayatın korkusu, çocuğu kaybetme korkusu... Bu korkuları hissetmemiz çok normal ancak endişe ve korkuların vücudumuzda yarattığı olumsuzluklardan elbette bebeğimiz de etkilenebilir. Sakin ve huzurlu bir hamilelik geçirmenin önemini hepimiz biliyoruz. O zaman her konuda olumlu düşünmeli, korkularımızla hayatımıza bu olumsuzlukları çekmemeyi öğrenmeliyiz. Beynimiz biz neye inanırsak neyi çağırırsak onu gerçekleştirmek için uğraşır. O zaman güzel şeyler düşünerek hayatımıza tüm güzellikleri çekelim. Göreceksiniz ki artık o olumsuzluklar uzaklaşmış gitmiş. Bu gerçekten bu kadar kolay sadece denemek denemek..

8. haftamız

Bu hafta 8. haftaya girerken bende hala pek bir bulantı yok. Arada bulanıyor. Feci bir mide yanması var asla aç kalamıyorum ve sürekli birseyler yeme ihtiyacı hissediyorum. Normalde eve girmek istemeyen ben, akşamları koltuğa kıvrılacağım saatleri iple çekiyorum. Ama bende öyle çok fazla uyku durumu olmadı. Yine de eskisinden daha fazla koltukta uyuyakalıyorum. Bu haftalarda duygusallaşmalar iyice had safhaya çıkıyor. Reklamlar bile ağlatmaya yeter bazen biz hamileleri. Kilo alımı olmadığı, göbek çıkmadığı için insan henüz hamile olduğunu anlayamıyor. Canım  hep sağlıklı şeyler çekiyor. Bir tek rengarenk cupcakeler gürünce gözüm dönüyor her seferinde onun dışında normalde çikolatalara saldıran ben hamilelikte canım şimdilik çok tatlı istemedi bakalım. Doktor 1 ay sonra gelin dedi zaten 12. hafta dolacak ve ondan sonra artık herkese söyleyebileceğim bu güzel haberi:)

Hamilelikte ne okuyalım

Hamilelik döneminde insan birdenbire daha önce hiç ilgisini çekmediği için fikir sahibi de olmadığı konuların içinde buluyor. Haliyle binlerce soru üşüşüyor başına. Her dakika doktoru da darlamak olmaz. İnternette de özellikle konu sağlık olduğunda güvenilir kaynak bulmak önemli. Doktorların hazırladığı çeşitli siteler var ben onlardan çok yararlandım. Bir de  okuyabileceğiniz kitapların listesini derledim belki faydası dokunur.

  • Siz Bebeğinizi Beklerken: Mehmet Öz yazmış olduğu için güvenilir bir kaynak. Onun programlarını çok seven biri olarak bu kitabı almamam düşünülemezdi.
  • Annelik ve Bebek Bakımı: Bu kitap yıllardır var 2012 versiyonunu bulmak gerekiyor ben ondan almıştım. Bu kitaba bayıldım.
Bunların dışında daha çooook kitap var internette araştırın ya da büyük bir kitapçıya gidin kendinizi kitaplar kaptırın. Ben kitapsız bir hayat düşünemiyorum. Bunlar bitince çocuk bakımıyla ilgili kitaplara başlayacağım birkaç ay sonra. Şimdi hamileliğin tadını çıkarma vakti. Daha o konuya gelemedim. O konuyla ligli yazılarım da gelecek bekleyin dostlar:)

Puset ve ana kucağı sorunsalı


Daha çok erken diyeceksiniz ancak benim pusetlerle ilgili şimdiden çok ilgim var. Çünkü birçok arkadaşım bebek sahibi olduğu için onlardan görüp öğrenme fırsatım oldu. Ben de internetten biraz bakmaya başladım. Aslında bir süredir alışveriş merkezlerinde de sessiz bir kamu oyu yoklaması yapıyorum yani bütün arabalara göz ucuyla bakıyorum en çok hangi markayı tercih etmişler hangi boy çocuk için nasıl bir araba seçmişler rahat açıp kapatıyorlar mı aralardan kolaylıkla geçebiliyorlar mı yoksa zorluk mu çekiyorlar. benimkisi fazlaca ilgi. Kiminiz hiç bu konuda araştırma yapmayıp görüp beğendiği puset alabilir kimi aylarca karar vermez, kafası karışıp durur. İkisi de çok normal bence. O kadar farklı araba ve dikkat edilmesi gereken o kadar nokta var ki? Peki puset ve bebek arabası seçerken hangi konulara dikkat etmek gerekir? Öncelikle ben puset ve bebek arabası arasındaki farkı çok anlayamadım. bebek arabası sanki 4 tekerlekli klasik arabalara deniyor da Pusetler daha janjanlı, travel sistem olabilen, özellikli vs mi oluyor acaba ama baston pusetler de var.. neyse bu konunun  cevabını bulamadım ama siz internet sitelerindeki ürün sınıflandırmalarına takılmayın hepsine bakın birçok arabanın yanlış kategoriye eklendiğini farkettim ben.
  • Öncelikle en önemli şey güvenlik diyeceksiniz ancak artık bütün firmalar emniyet kemerlerine özen gösteriyor. O yüzden belki iskeletinin sağlamlığına, manevra yaparken devrilip devrilmeyeceğine.. vs bakabilirsiniz.
  • Çoğu araba için ilk 6 ay ana kucağı ile kullanabiliyor olmak bence büyük bir avantaj. Ben puset ararken bu noktayı önceliklendiriyorum çünkü oto koltuğu bir zorunluluk ve zaten bebek oto koltuğunda uyumuşsa ben onu alıp pusete takabiliyor olmak isterim. Araştırmalardan ve herkesin ağız birliği yapmış gibi bir markayı seçmesinden anladığım kadarıyla ana kucağı oto koltuğu için Maxi Cosi açık ara 1 numara. Artık çoğu marka Maxi Cosi anakucağı için adaptörlerle pusetlere bağlanacak şekilde geliştiriyor arabalarını
  • Çift yönlü kullanabilmeniz çok önemli. İlk aylarda size dönük olması bebeklerinize güven verir. Sonraki aylarda da karşıya dönük kullandığınızda yolu izleyip eğlenmesini sağlar. Bir de rüzgarın yönüne göre de arabanızı ayarlamanızı sağlar bence çok önemli. Bu noktada birçok puset eleniyor mesela.
  • En önemli noktalardan biri puseti tek başınıza rahatça açıp kapatabilmek. Bunu mutlaka kendiniz deneyin. Satıcılar alışmış hepsini kolayca açıp kapatıyorlar. Ancak biraz minyonsanız koskoca hantal bir arabayla boğuşmak sizi her gün canınızdan bezdirebilir. Tek elle açılıp kapanan çok az puset var tek elle kapanması en iyisi ama çok mümkün olmuyorsa en azından minimum hareketle kolayca açılıp kapansın bir de koltuğu üzerindeyken açılıp kapanabilsin (ana kucağı varken mümkün değil kapanması normal standart koltuğundan bahsediyorum) Çoğu modelin koltuğunu çıkarmanız gerekiyor ki bu da ekstra zorluk demek. Bir de hafif olmalı 10 kiloyu geçince çok sıkıntılı oluyor. Arabanızın bagajına sığmasına da dikkat etmeli.
  • Tekerleklerde süspansiyon olması bebeğinizin girinti çıkıntılı bozuk yolları daha az hissetmesine yarar.Mümkünse 4 tekerlekte de olsun. Yoksa 2 tekerlek de kabul. Bir de şişme tekerlekli pusetler var ben şişme tekerlerin hep indiğini gördüm dolaysıyla tercihimi dolgu tekerlerden yana yapacağım.
  • 3 tekerlekli araba devrilir diye bir hurafe var bunu diyen kişiler fizik okumamış mı acaba. 3 ayaklı birşey her zaman 4 ayaklıdan daha dengelidir, kolay kolay devrilmez.
  • Bazı arabalar güzel ama kumaşları sebebiyle eleniyorlar. Kumaşın terletmeyecek, bebeğinizin hassas cildini rahatsız etmeyecek şekilde olmasına dikkat etmeli.
  • Alt sepeti biraz büyükçe olsa hiç fena olmaz çünkü onu çok kullanacaksınız. Ama sepeti için puset kararı verilmez bence.
  • Portbebe bence çok kullanışsız ve gereksiz. Ben almayı düşünmüyorum. Ana kucağı yeterli diye düşünüyorum. Dolayısıyla portbebeli travel sistemlere kanmamak lazım.
Bir de baston pusetler var 5-7 kilo civarında kolay taşınan hafifi pusetler. Bazı ebeveynler önceleri ana kucağı ile kullanılabilen pusetler kullanıp çocuk daha sonra büyüyüp de o ağır arabaları yerinden oynatamaz duruma geldiğinde baston pusete geçip çok rahat ediyorlar. Baston pusetlerin fiyatı da oldukça uygun.

Karışık yazdıysam kusura bakmayın ancak dikkat etmemiz gereken noktalar işte bu kadar çok dolayısıyla en uygun kombinasyonu bulmak kolay olmayacak:) Maalesef bu özelliklerin hepsini tek bir arabada bulmak çok zor. Önümüzdeki günlerde puset markalarıyla da ilgili bir yazı yazarım çünkü onlar hakkında da birkaç diyeceğim var:)

Kanguru mu Sling mi

Son yıllarda sürekli bir sling furyasıdır gidiyor. Bana sorarsanız ben pouch sling i kullanabilirim düye düşünüyorum, hani şu ayndan çanta gibi takılanları. İleriki aylarda mutlaka satın alacağım bir deneyeceğim. Wrap slingler iste sanki rahat değilmiş insanı sıkarmış terletirmiş gibi geliyor. Yaz aylarında pek tercih edileceğini düşünmüyorum. Bir de sling takan baba görmedim ama kanguru ise hafta sonları bütün babalarda ver neredeyse sanki mutlu görünüyorlar rahatça bebeklerini taşıyorlar. Demek ki bir kanguru bir de benim için pouch sling edinmek gerekecek. Daha tabi hiçbirşey almıyoruz bebiş için. Önce bir 3 ay dolsun da:)
Bir de mei tai diye birsey var ama o daha çok kanguru gibi geldi bana. Hepsini deneyip sizin için en uygun hangisiyse onu seçmeli çünkü herkes farklı şekilde rahat edebilir bence.

Doğru doktor seçimi

Hamile kalmaya karar verdiğinizde doktor seçiminiz de büyük önem taşır. Ben şanslıydım ki çok güvendiğim, konusunda çok başarılı bir doktorum vardı ve hatta onun doğum yaptırdığı bir kişiyi de tanıyordum. Dolayısıyla içim çok rahattı. Eğer doktorunuzdan emin değilseniz kendinizi rahat hissetmiyorsanız doktor değiştirmekten korkmayın. Bu uzun maratonda bu kişi her sorunuzu bıkmadan cevaplayabilmeli. İstediğinizde ona ulaşabilmelisiniz bunu unutmayın.

Anne olmak ya da olmamak

Anne olmaya karar vermek kuşkusuz insanın verebileceği en zor kararlardan biridir. Bu kararı verirken elbette karşımızdaki kişinin, eşimizin kararı da oldukça önemlidir. İleride çeşitli hayal kırıklıkları ve mutsuzluklar yaşamamak için birlikte oturup uzun uzun konuşulmalıdır. Erkek nasıl olsa alışır kabullenir diye bir durum maalesef yok. Eşinizin korkuları vara konuşarak onları düzeltmeye çalışmalısınız. Sonra zaten bir gün mutlaka kendisi de isteyecektir. Sabrın solu selamet demişler:) Peki siz bu kararı nasıl alacaksınız? Buna hazır mısınız. Bir kere mental olarak istemek başka şey, hormonlarımızın buna hazır olmaması bambaşka birşey. En olmadık zamanda hormonlarınız çocuk isteyip durur ancak insanlar duymazdan gelir sonra bir bakarsınız ki kariyer koşturmacasından yaş geçmiş bu sefer yaşım geçiyor diye çocuk yapılır bu mantıklı bir karardır ben daha duygusal olarak alınması taraftarıyım. Hayatımda hiç çocuk istemeyenlerdendim. Hatta evet çocuk görünce ayy ne korkunç bağırıyor olay çıkarıyor diyenlerdendim. Çocuklarıyla boğuşan restaurantlarda tatil köylerinde alışveriş merkezlerinde tepinen çocukları görünce ne güzle ben hiç çocuk yapmayacağım derdim. Ancak gün geliyor hormonlarınız birden bire açığa çıkıyor. Hamilelere özenmeye çocukları deli gibi sevmeye başladığınızda bilin ki doğru zaman gelmiştir. Hayat çok ilginç. Asla evlenmeyeceğim derdim evlenince herkes şaşırdı ama çocuk haberine daha da çok şaşıracaklar hiç kuşkum yok. Bakalım önümüzdeki günler bize neler gösterecek..

Yeni Blog yeni heyecan

İçten sevgi dolu bir merhaba :) Her zaman bir şeyler yazmak istemiş hatta belki bu konu değil ama çok farklı konularda kitap yazmak istemiş biri olarak bunca yıldır blog yazmaya başlayamamış olmak benim için bir utanç sebebi olabilir. Ben bu bloga güzel bir haber sonrasında başlamaya karar verdim. Ufak bir bebeği dünyaya getirecek olmak artık hayatımda bir şeyleri değiştirmem gerektiğinin göstergesi değil de neydi? :) Eveett 30'uma 1 kala aldığım bu güzel haberi daha kimseler bilmiyorken buradan duyurabilirim sanırım:) 8. haftadayız. Kafamda binlerce soru var korkuyorum belki ama mutlu hissediyorum :) Bu vesileyle sizlere de merhaba deniş oldum. Annelik ve bebek konularıyla ilgili araştırma yaparken blogların oldukça faydalı olduğunu, insanların paylaşımda bulunarak meraklarını ve endişelerini yendiklerini, eğlendiklerini ve öğrendiklerini farkettim. Ben daha naçizane bir şey bilmiyorum bu konularda ancak benimle birlikte öğrenmeye ne dersiniz? Haydi bakalım birlikte bu uzun yolculuğa çıkarak beraber büyüyelim:)